gündüz kromozom sayar,akşam yemek yaparım..bazen hiç bir şeye elimi sürmez öyle dünyaya uzaktan bakarım..bazen konuşmaktan bazen susmaktan usanır,ama asla düşünmekten usanmam.her neyim, nasılım ne kadarım..gençliğime inat olgun olgunluğuma inat çocuğum..sesim gelir mi oralara bilmem ama birde burdan ses etmek isterim dünyaya=)
29 Aralık 2009 Salı
Geleceğim bekle dedi
Ben beklemedim o da gelmedi
ölüm gibi birşeydi
Ama kimse ölmedi
ÖZDEMİR ASAF
27 Aralık 2009 Pazar
Özenle seçilmiş mektup kağıtlarım olsun istedim hep,anneler gününde okumayı daha yeni sökmüş, kelimeleri tane tane yazmayı öğrendiğim o günde kendi yazdığım şiiri anneme o kağıtlara yazıp vermek istedim,beceremedim.Defterimden koparılmış özensiz o kağıda karalıyı verdim.Ama o gözyaşlarını gördüm..Ogün anlamsız bulduğum bugün hayatın en açık haliymiş gibi görünen gözyaşlarını..İnsanları ağlatıvermek o kadar kolaymış işte.Sadece birkaç cümle yetermiş.Dil dönermiş kelimeler dökülürmüş,el yazarmış,satırlar ağlatırmış.
Konuşur durursunda bakışlar boştur,dinleyen aslında orda değildir ya,işte öyle..Yazmak öyle değil ama okuyacak el mahkum,merak girdi bir kere işin içine.Düşünsem şöyle bir,şu hayatta iyi yaptığım bir iş..Dinletirim ben kendimi,öyle sonunun güzel bitmesine gerek yok dinler karşımdaki beni sonuna dek,Çoğu kez sıkılmadan,çoğu kez kendine pay bilerek cümlelerimi.Ama karşılık verir o an ‘ben’ , ’ sen’ ile başlayan cümleler sıralanır.Kaçıp gidesim gelir ordan . Ama yazmak öylemi ya ! Dilediğimce beni ardı ardına sıralayabilirim. Ama beceremem,kendimden soğutur bu beni.Yazarım öylece,beklentisiz ama yalnızca ben için kendimi anlatmak için.Sunarım sizlere beni size anlatmak için.